Oğlumuz Tuna dört ay önce hayatımıza girdi ve iyi ki de girdi. Renkli olan yaşamamız daha da renklendi.
En büyük çekincelerimizden biri ilk deniz deneyiminin nasıl olacağıydı. Eşimle ben soğuk deniz seven bir çiftiz, oğlumuzun sevmeme ihtimali ikimizi de endişelendiriyordu. Gitmekten zevk aldığımız tatil yerlerini değiştirmek veya suyu sıcak olan beldelerimizi seçmek açıkçası ikimizin de tercih etmeyeceği bir durumdu. Hem benim tatil yapalım ısrarım 🙂 hem de kafamızdaki soru işaretlerini en hızlı şekilde gidermek için Tuna üç aylıkken tatil planı yaptık. Rotamız üç aylık bir bebeği olan aile için oldukça iddialıydı (Bodrum-Çeşme-Bozcaada). Bu yazımda sizlere Bodrum’u anlatacağım.
Bodrum Gündoğan’da “Via Farilya” adında çok güzel bir butik otelde kaldık. Sahipleri hem çok sıcak kanlı, hem de çok yardımcıydılar. Odalar inanılmaz temiz ve ferahtı. Biz oğlumuzun yatağını (ayaklı sepet) götürmüştük ancak bebek için ayrıca yatak temin edebiliyorlardı. Otel sahiplerinin de küçük çocuğu olduğu için açıkçası biz çok rahat ettik.
Bodrum’da nereden denize girilir? Öğrendiğimize göre Bodrum’da 35-40 arası koy bulunuyormuş. Bu kadar fazla koyu olan bir yerde farklı denizlere girmeden dönmek olmazdı, ve biz de bol bol farklı denizlere girmeye ve gezmeye karar verdik. Zamanlama gerçekten manidar 🙂 Yalıkavak, Akyarlar, Türkbükü, Gündoğan, Torba… Tuna hepsinde bizimle birlikte denize girdi yeni doğan simidiyle (Swimava). Soğuk suya ilk verdiği tepki çok enteresandı açıkçası. Yalıkavak’ta ilk suya soktuğumuz zaman uyuyacak sandık. Bir iki vık vık (söylenmek)’dan sonra 20 dakika sesini çıkarmadan yüzdü, bir kısmında gözü kapalıydı. Tuna denize girdi, suyu da sevdi, buraya kadar herşey yolunda, ama deniz sonrası banyo nasıl olacaktı? Evde olduğu gibi küvetini doldurup yıkayamazdık. Herkesin duş aldığı yerde oda duşunu aldı. Şampuan ve kremi her zaman yanımızdaydı, denizden sonra hemen banyosunu yaptırıp üstünü giydirip (üşüyecek diye sıkı sıkı asla giydirmedim) emzirdikten sonra hemen uykuya dalıyordu. Tuna bu şekilde çılgınlar gibi denize girdi ve yüzdü.
Gündüzleri denize giriyor, güneşleniyor, eşimle muhabbet ediyor, bol bol dinleniyor ve Tuna ile oynuyorduk. Akşamları ne yapıcaz bebekle derken Bodrum akşamlarının ayrı güzel olduğunu farkettik. Yalıkavak marinaya hayran kalmamak elde değidil açıkçası. Her akşam balığımızı yedikten sonra mutlaka Bitez dondurmacısında dondurmamızı da yedik ve bol bol yürüdük temiz havada.
Eğer Bodrum’a yolunuz düşerse Bitez Dondurmacısında Bal Badem ve Sakızlı dondurmayı denemenizi tavsiye ederim. Ayrıca mandaline reçeli ve lokumu harika. Gündoğan’da ev yemekleri yapan iki mekan var yemekleri birbirinden lezzetli, mutlaka tadılmalı.
Bu şekilde güzel bir altı gün geçirdik. En güzel Bodrum tatilimdi diyebilirim. Bebek ile tatil yapılabilecek bir yer açıkçası. Eylül ayında çok güzel olduğu söyleniyor. Henüz cesaret edip bebekle tatile çıkamamış ailelere şiddetle öneririm. Biz döndüğümüzde Tuna biraz daha büyümüştü. Tatile çıkmak aldığımız doğru kararlardan biriydi sanırım.
Sevgilerimle,
Dilara

Leave a comment