Oyun; bu kelimenin hepimiz için ne büyük anlamı vardır aslında. Dört harften oluşan bu büyülü kelime beni her zaman gülümsetir ve çocukluk anılarımı hatırlatır.
Oyunlar, şarkılar çok fazla değişmiyor, sadece zamana ayak uyduruyor ve gelişiyorlar. Erişkinler oyun oynamayı sevmiyorlar mı peki? Sevmez olur muyuz, bayılıyoruz.:) Play Stationda oynanan oyunlar, son dönemde çok gündemde olan evden kaçış oyunları (testere film kurgusu tadında), Farmville, Candy Crush… saymakla bitmez. Daha ötesi işimize bile taşınıyor bu oyun temaları. Peki neden bu kadar talep görüyor bu konu? Bence en büyük neden bizi biraz stresten, günlük yaşamın koşuşturmasından uzaklaştırıp, eğlendirdiği ve aynı zamanda bir şeyleri çözerek geliştiğimizi hissettirdiği için.
Çocuklar ve bebekler için oyun hayata adapte olmalarını kolaylaştıracak bir araç. Son kontörlümüzde doktorumuzun söylediği cümle bu konuda biraz daha düşünmemi sağladı.” 7 yaşına kadar çocuk için her şeyin bir oyun olduğunu ve birlikte bol bol oyun oynamamızın bebeğimizi çok geliştireceğini belirtti.” Eve gelince Tuna için almış olduğum (bazılarını farkında bile olmadan almışım) oyuncakları masaya dizdim ve tek tek özelliklerini okumaya başladım.
Doğumdan itibaren çocukların gelişimi için inanılmaz bir oyun dünyası yaratılmış. Tuna doğmadan önce kitapçılarda zaman geçirmeye bayılırken, doğumu ile birlikte yeni favori mekanlarımız oyuncakçılar oldu. Yine Tuna’ya hangi oyuncağı almalıyım bu ay diye araştırırken “Ficher Price” oyuncak markasının gelişim tablosuna rastladım ve açıkça belirtmeliyim ki işime çok yaradı.
İlk iki yıl bebek inanılmaz bir hızla geliştiği için bu süre boyunca seçilen oyuncakların önemi oldukça fazla. Tablo oyuncakları “Fiziksel, Zihinsel, Duygusal” olarak ayırmış ve aylara bölmüş. Markanın ürettiği oyuncakların üzerinde hangi yaş grubuna hitap ettiği yazıyor ancak sizin çok benzer özelliklerde aynı oyuncaktan almamanız için tek tek detaylıca incelemeniz gerekiyor.
Tuna şu anda 6 aylık ve ses çıkaran, hareket eden oyuncaklara bayılıyor. Benim favorilerimden bir tanesi “Eğitici Masalcı Tırtıl”. Birlikte masalları şarkı olarak söylüyoruz, dans ediyoruz, bol bol kahkaha atıyoruz ve kitap okur gibi sayfaları çeviriyoruz. Bu oyuncağı ile 20-30 dakika zaman geçiriyoruz ve sayıları, alfabeyi ve ilk kelimeleri öğrenmesinde oldukça yardımcı.Bir diğer muhteşem oyuncak “Chicco’nun Emekleme” oyuncağı. Bebeğinizin fiziksel gelişimini destekliyor ve emeklemesine yardımcı oluyor. Tekerlek hareket ettikçe müzik çalıyor, üzerinde yer alan çıngırak ses çıkarıyor ve dönebiliyor. Bebeğiniz oyuncağa uzanarak veya ittirerek hareket kabiliyetini maksimize ediyor. Bunun yanı sıra Fil Çıngırak, Anahtarlık Dişlik, Renkli Dostlar, Banyocu Civciv, Mini Çiftlik Kitap, Aynalı Aslan, Okyanus Aktivite Halısı, Eğitici Gitar gibi çeşitli oyuncaklar da birlikte eğlenceli vakit geçirmek için şahane.
Pelüş oyuncaklar Tuna için birer arkadaş, hepsinin kendine özgü komik isimleri var. Ağzımıza alıp yere atmaktan çok hoşlandığımız Kurbağa Prens, gece uyurken sen hala uyumadın mı bakayım diye aşağı yukarı salladığımız ayımız Tontiş, yatağımızda boş alanlarımızı dolduran Sarı Filcik, uyandığımızda çekiştirdiğimiz ve kanatlarını çırpan Vız Vız Arımız, dişlerimizi kaşımak için kullanmayı sevdiğimiz, yanaklarından kırımızı ışık saçan müzikli Hipo (hipopotam) ve son olarak aldığımız karnına bastırdığımızda müzik çalan Havuç Burun.
Bu günlerde aldığım ve oyunun bebek gelişimindeki etkisini çok başarılı bir şekilde anlatan bu iki kitabı hiç sıkılmadan okuyorum. Uzmanların en fazla vurguladığı konu çocuğun annesi, babası ve yakın çevresi ile geçirdiği efektif zamanın çocuğun zekasının gelişiminde kilit rol oynadığı. Oyuncakların çocuğun tek başına oynayacağı objeler olmadığı ve yalnız bırakılmaması gerekildiği ısrarla vurgulanmış.
Özgüvenli, iletişime açık, mutlu çocuklar yetiştirmek bizlerin elinde. Her şeyin temelinde sevgi, saygı, ilgi, sabır ve empati yatıyor.
Çocuklarınızla birlikte bol kahkahalı oyunlar oynamanızı dilerim…
Dilara




Leave a comment